Lojistiği şekillendiren 6 teknoloji trendi: otonom kamyonlardan planlama yazılımına

Günümüzün hızlı küreselleşme dünyasında, lojistik sektörü tedarik zincirini bir arada tutmak için en son teknolojiye ayak uydurmalıdır. Müşteriler daha talepkâr ve mükemmel müşteri hizmetleri sunmak daha önce hiç olmadığı kadar zorlayıcı olabilir. Teknoloji her geçen gün daha hızlı gelişmeye devam ederken, lojistik ve taşımacılık şirketleri rekabetçi kalabilmek için uyum sağlamalıdır. Bu altı teknoloji şirketinizin verimliliğini önemli ölçüde artırabilir.

Kaynak: www.canva.com

1. Bulut bilişim

Bulut bilişim, lojistik de dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde önemli dönüşümlere yol açan ve hızla yaygınlaşan bir teknolojidir. İnternet üzerinden kiralanabilen ve erişilebilen bir bilgi işlem altyapısı ve veri merkezleri gerektirir. Günümüzün birbirine son derece bağlı ve ağırlıklı olarak çevrimiçi ortamında bulut bilişim, sayısız avantajı nedeniyle şirketler için değerli bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır.

Maliyetlerin azaltılması ve verimliliğin artırılması için çok sayıda fırsat sunması, onu her ölçekten işletme için cazip bir seçenek haline getirmektedir. Lojistik şirketleri operasyonlarını kolaylaştırmak, işbirliğini geliştirmek ve veri güvenliğini artırmak için bulut tabanlı çözümleri kullanabilir. Bulut bilişimin esnekliği, uygulamaların ve verilerin farklı departmanlar ve konumlar arasında sorunsuz bir şekilde entegre edilmesine olanak tanıyarak kritik bilgilere gerçek zamanlı erişim sağlar. Örneğin, nakliye yönetim sistemlerini bulut bilişim ile entegre ederek şirketler kritik bilgilere gerçek zamanlı erişim sağlayabilir ve lojistik operasyonlarını kolaylaştırabilir. Bu entegrasyon, sipariş işleme sürecine dahil olan farklı departmanlar arasında kesintisiz iletişim ve koordinasyon sağlar.

2. Konteyner ve kamyon yükleme yazılımı

Filo yönetim sistemleri lojistikte kullanılan tek modern yazılım çözümleri değildir. Rota optimizasyon yazılımı veya depo yönetim sistemleri olmasaydı, lojistik bugün olduğundan on kat daha stresli olurdu. EasyCargo gibi modern yazılımları kullanmaya başlayarak zihninizi rahatlatın ve lojistik uzmanınıza yardımcı olun. Uygulamamızın yardımıyla kamyon ve konteyner sevkiyatlarını en verimli şekilde optimize edebilirsiniz. EasyCargo ile paranızdan ve zamanınızdan tasarruf edin.

3. Çevrimiçi takip sistemleri

Çevrimiçi takip sistemleri birçok nakliye ve lojistik şirketi için önemli bir bileşen haline gelmiştir. Kullanıcıların belirli gönderilerin hareketlerini izlemelerini sağlayan ve konumları hakkında gerçek zamanlı bilgi veren çevrimiçi araçlar olarak hizmet vermektedirler. Ancak lojistik uzmanları bu kullanışlı araçlardan sadece takip amacıyla değil, daha fazlası için de yararlanıyor. Birçok çevrimiçi takip sistemi artık gönderilerin mevcut durumu ve koşullarıyla ilgili değerli ayrıntılar da sunarak olası sorunların tespit edilmesini kolaylaştırıyor ve hızlı çözüm veya onarıma olanak tanıyor. Amazon, FedEx, UPS, DHL ve diğerleri gibi tüm tanınmış kargo şirketleri, kullanıcıların paketleri ve gönderileri gerçek zamanlı olarak takip etmelerini sağlayan kendi çevrimiçi takip sistemlerini kullanmaktadır. Bu sistem aynı zamanda kullanıcılara gönderilerin durumu, konumu ve tahmini teslim süresi hakkında ayrıntılı bilgi sağlar.

Konteyner ve kamyon takip sistemleri, kargonun varış yerine ulaşması için gereken süreyi azaltarak tedarik zincirini kolaylaştırmaya yardımcı olabilir. Bu da maliyetleri düşürmeye ve operasyonel verimliliği artırmaya yardımcı olabilir. Strategy & PwC. raporuna göre, süreçlerin otomasyonu 2025 yılına kadar lojistik ve nakliye maliyetlerini %20 oranında azaltacaktır (Kaynak: Frotcom). Müşterilere konum bilgisi sağlamayı seçerseniz, bu müşteri ile olan ilişkinize de fayda sağlayacaktır. Müşterilerle gönderilerin konumu hakkında bilgi paylaşarak, güvenle el ele giden şeffaflığı artıracaksınız. Müşteriler de gönderilerinin nerede olduğunu bilmekten memnuniyet duyar. Bu onlara güven verir ve teslimat zaman çizelgeleri hakkındaki endişelerini azaltır.

4. Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi

Yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi (ML), hızlı ilerlemeler bağlamında muhtemelen en çok duyduğunuz teknolojilerdir. Özellikle son birkaç aydır kimse OpenAI’nin en gelişmiş sistemi olan ChatGPT’den başka bir şeyden bahsetmiyor gibi görünüyor. Son yıllarda ağırlıklı olarak yapay zekâ kullanan birçok yazılım ve uygulama geliştirildi ve lojistikte kullanım alanı buldu. Örneğin OptimoRoute veya Route4Me rota optimizasyonu sağlayan yazılımlardır. Depo otomasyonu, talep tahmini veya lojistiğin diğer bölümlerine yardımcı olabilecek çok daha fazlası var. Lojistikte yapay zeka destekli algoritmaların kullanılması, kapsamlı veri setlerinin analiz edilmesini sağlayarak kalıpların belirlenmesini, teslimat rotalarının optimizasyonunu ve doğru talep tahminini kolaylaştırır. Öte yandan makine öğrenimi algoritmaları, verimli envanter yönetimi, atık azaltma ve tekrarlayan görevlerin otomasyonu yoluyla depo operasyonlarını geliştirir. Ancak bu, yapay zeka ve makine öğreniminin lojistik sektöründeki büyük potansiyeline ve beklenen büyümesine sadece bir bakış. Teknoloji gelişmeye devam ettikçe, bu teknolojiler sektörü yeniden şekillendirmeye ve optimize etmeye devam edecektir. Önümüzdeki yıllarda lojistik sektörünü dönüştürecek en popüler yapay zeka kullanım alanlarından biri, şirketlerin süreçleri daha verimli hale getirmelerine yardımcı olmak için verilerin otomatik olarak izlenmesine ve analiz edilmesine olanak tanıyan süreç madenciliğidir.

5. Otonom kamyonlar ve dronlar

Bu konu lojistik ve taşımacılık dünyasında biraz tartışmalı olabilir ve özellikle sürücüler arasında hararetli konuşmalara neden olabilir. Yoldaki kazaların %94’ünün insan hatalarından kaynaklandığı düşünüldüğünde, otonom kamyonlar tüm sektörü dönüştürme ve kaza sayısını azaltma potansiyeline sahip. Yapay zeka ve makine öğrenimi sayesinde bu oran minimuma indirilebilir, ancak tamamen değil – şu anda bazı tepkilere tanık oluyoruz. Endişeler yalnızca kısmen otomatikleştirilmiş otomobillerin otomatik pilotları nedeniyle meydana gelen kazalarla ilgili değil, aynı zamanda düzenleyici kaygılar ve otonom kamyonların benimsenmesinin neden olduğu potansiyel iş yerinden edilmesiyle de ilgilidir. Otonom araçların karıştığı kazaların ölümle sonuçlandığı talihsiz olayların yaşandığını da akılda tutmakta fayda var.

Dolayısıyla, düzenleyici ve temel güvenlik endişeleri devam etse de, otonom kamyonlar büyük ölçüde verimlilik sağlamaları gerektiğinden lojistiğin geleceği için büyük umut vaat ediyor gibi görünüyor. Öte yandan, dronlar daha küçük bir güvenlik endişesini temsil ediyor ve uzak ve ulaşılması zor alanlara erişerek küçük paketlerin hızlı bir şekilde teslim edilmesini kolaylaştırabiliyor.

6. Filo yönetim yazılımı

Gönderilerin güvenli, hasarsız ve zamanında teslim edilmesini sağlamak için verimli filo yönetimi şirketler için çok önemlidir. Ancak yönetilen araç sayısı ne olursa olsun, uygun yazılım olmadan bu zor ve zaman alıcı olabilir. Ecofleet, Verizon Connect, Trimble Transportation, Omnitracs ve diğerleri gibi GPS takibiyle entegre filo yönetim sistemleri, lojistik uzmanlarının yoldaki araçları gerçek zamanlı olarak izlemelerine olanak tanır.

Toplanan verilere dayanarak bu sistemler rota optimizasyonu, gelişmiş yakıt yönetimi ve proaktif bakım planlaması yoluyla gelişmiş güvenlik sağlar. Ek olarak, genellikle sürücü davranışı ve yakıt tüketimi gibi genel araç performansı hakkında değerli bilgiler toplarlar. Ayrıca araç arıza tespitlerini ve sert frenleme, hızlı ivmelenme, hızlanma ve rölanti gibi sürücü davranışlarını da izleyebilir. Bu veriler çalışanlarınızın daha iyi kararlar almasını sağlayarak genel filo verimliliğini artırır.